Stres Yönetimi (4)

SEN BAHANE ARIYORSUN!   

Merhaba dostlar;

     Geçenlerde grup eğitimlerine girdiğim bir katılımcı; “ – Hocam; yazı dizisinden özetler çıkarıyorum. Ama bunları nasıl uygulayacağız? Bu çok zor!” demişti. Grubun çoğunluğu da ayni görüşü destekleyince onlara; “- aslında benim yazı dizisinde sizinle paylaştığım bilgiler, bu alandaki bilinenlerin (stres yönetimi) çok kısa bir özeti. Özetin özeti olur mu?” demiştim. Bu espri, hepimizin gülüşmesine sebep olmuştu.      

     Sevgili dostlar; hangi konuda olursa olsun, yeni öğrenilen bilgiler, üstelik belli bir yaşa gelmiş olan bizler için, hayata geçirilmesi o kadar da kolay değildir. Hele insanın kırkından sonra hayatında köklü değişikliklere gitmesi, oldukça zordur. Kişi, yeni edindiği bilgilerin faydasına ne kadar inanır, eski alışkanlıklarına kapılarak aynı yanlışı tekrarlamazsa, zamanla yaşamındaki kalite artacağı muhakkaktır. Ama buna yılmadan, cesaretle devam etmesi lazımdır. Yani her şeye rağmen, bunun zaman alacağını kabullenmeliyiz.

     Bu hafta 3. konu başlığımız olan “karakteristik özelliklerinden” yani bireyden kaynaklanan stresten bahsedelim. Çoğu insan yaşadığı stresin sorumlusu olarak; işini, çalıştığı yerdeki mesai arkadaşlarını, komşularını, aile bireylerini (mesela çocuklarını, eşini), kısaca kendi haricinde olan olay veya insanları görür. Oysa dış etkenlerin stresi tetikleyici etkisi olsa bile, asıl sebep kendi içimizdedir. Bizim yaklaşım tarzımızdır. Başka bir deyişle, insan takındığı tavır ile kendini strese sokar. Yıllar boyu edindiğimiz alışkanlıklarımız, yaşadığımız stresin asıl sebebi olduğunu kabul etmeliyiz. Şayet fark edersek, zaten strese girmeyiz. Geçtiğimiz haftalara iş pozisyonunda değişiklik olan arkadaşımızın hikâyesini hatırladınız mı? O da değişimin, dünyanın sonu olduğunu zannediyordu. Hâlbuki değil.

     Kabul etmek lazım; kişisel alışkanlıklarımızı değiştirmemizin kolay değildir. Ama imkânsız da değildir. Onların kontrolünü elimizde tutabiliriz. Edinmemiz gereken en önemli alışkanlığımız, düşüncemizi kontrol altına alma alışkanlığımız olmalıdır. Asla dış sebeplerin bizi olumsuz etkilemesine müsaade etmemeliyiz. Zaten kontrolü kaybettiğimizde veya kontrolden vazgeçtiğimizde stres başlar. Bu anlamda irademizi kaybedersek, huzurumuzu kaybederiz. Hatırlayın; stresin en önemli belirtisinden birisi, hadiselerin bizim kontrolümüzde olmama endişesiydi. Yani gelişmeler istediğimiz gibi gitmiyorsa, endişelenerek, bu kaygıyla önce kendimizi, sonra da çevremizi bunaltmaya başlarız.

     Kaygılı, kuşkucu bir insan mısınız? Eğer öyleyseniz, stresinizi kendiniz hazırlıyorsunuz demektir. Kaygı duymak, insanı geçmişte veya gelecekte yaşamaya iter. Geçmişte yaşadığınız olumsuz olaylar ve buna kıyasla gelecekte de bunun gibi olumsuzluklarla karşılaşma ihtimali sizi müthiş rahatsız ediyor mu? Neden bu yaşadıklarınızı kötü bir tecrübe olarak görmüyorsunuz? Aslında bunlar sizin daha iyilerini yapmanız için bir kazanç. Çünkü artık bu konuda tecrübeniz var. Peki endişelenerek bunu yapmanız mümkün mü? Elbette değil. Sakin olun ve o an geçmişte yaşadığınız iyi şeyleri düşünün veya bir samimi arkadaşınızı arayın. Bu kaygınızı onunla paylaşıp çözüm yolları arayın. Engin deneyimleri olan yaşlı bir insan, (kültürlü olması daha fazla avantajınızdır) size hiç aklınıza gelmeyecek bir çıkış yolu verebilir. Mutlaka onlar geçmiş zamanda buna benzer şeyler yaşamışlardır. Ne demişler; tarih tekerrürden (tekrarlamak) ibarettir.

     Sevgili dostlar; yıllar önce sert, bir o kadar da çalışanlarına duyarsız görünen satış müdürümüz vardı. Ne yapsak onun gözüne girmemiz imkânsız gibi görünüyordu. Her fırsatta bizi aşağılamak adeta en büyük eğlencesiydi. Yaptığımız iyi şeyler için bile bir kenarından köşesinde eksik bulup bize fırçayı basardı. Bir gün canıma tak etti. “-Yahu şu adamın beğendiği bir şey olmayacak mı? Nedir bundan çektiğimiz! “  diye düşünüyor, kendi kendime söyleniyordum.  Bu durum şirketimizin babacan, yaşça bizden oldukça büyük Tarık ağabeyin dikkatini çekti. Beni yanına çağırdı. Neden bu kadar endişeli ve üzüntülü olduğumu sormasıyla, ben içimde ne varsa ortaya döktüm. Beni şefkatli bir tebessüm ile sabırla sonuna kadar dinledi. “- Koçum bütün tasan bu mu?” diye sormaz mı?. Ona olan saygım olmasa, nasıl bir tepki göstereceğimi tahmin bile edemezsiniz. Elini omzuma koyarak bu haftaki futbol maçlarının sonuçlarını sordu. Futbolla aram çok iyi olmasa da, önemli maçlarının sonuçlarının bilmemek için sağır ve kör olmak gerek. O hafta maçı Fener bahçe kazanmıştı. Bunu Tarık ağabeye söylediğimde, ikinci soru geldi “- Müdür bey hangi takımı tutuyor?” Ona “-Bunu bilmeyecek ne var; adam kaç gündür fener bahçe kaşkolü ile işe geliyor.” dedim. Bu durumun, onunla aramızda sevgi bağı kurmak için fırsat olduğunu, bir bahane ile onu kutlarsam ilk adımı atabileceğimi söyledi. Bunun asla bir yağcılık olmayacağının da altını çizdi. Ama bir şartla; aşırıya kaçmadan yaparsam. Gerçekten işe yaradı. Müdürümü kutlamamdan dolayı ilişkilerimizde ciddi bir ilerleme oldu. Benim tuttuğum takım kazandığında, müdür bey beni özellikle kutlamayı ihmal etmiyordu. Bu kutlama, onun takımının yenildiği haftalara denk geldiğinde de centilmence devam ettirdi. Benim tuttuğum takım mı? Bırakın o da benim sırrım olsun. Şaka bir yana, bu hadisede Tarık ağabeyin katkısı ile müthiş bir gerilimden kurtulmuştum. Sizin çevrenizde böyle babacan, müşfik kimseler yok mu? Neden onlarla bu sorunlarınızı koşmuyorsunuz?

     Stres, çoğunlukla zaman baskısı hissettiğinizde ortaya çıkar. İşlerin yetişemeyeceği endişesi, son dakika koşuşturmaları buna en güzel örnek olsa gerek. Az önce bahsettiğimiz gibi strese sebep olan şey dış etkenler değil, bizim bu etkeni yorumlama tarzımızdır. Peki, dış etkenlerin bunda payı var mı? Var olmasına var da.. teslim olmak veya olmamak.. işte o bizim elimizdedir. İrade denen şey burada devreye girmezse ne zaman girecek? Ama işin iyi tarafı, karşılaştığımız stersin, aslında tüm kontrolünün elimizde olmasıdır. Tabi bu kontrolü elimize alırsak başarılı olabileceğimizi unutmamak gerek. O halde stresi biz üretiyorsak, neden biz yok etmiyoruz?

     Dış etkenlerden en çabuk etkilenen kimseler, müşkülpesent insanlardır. Yani mükemmeliyetçi yaşam tarzını belirleyenler. Elbette yüksek idealler iyi bir şeydir. Ama o an içinde bulunduğumuz olumsuzlukları göz ardı etmek ne kadar doğru? Dünyada kim tüm isteklerine sahip olabiliyor ki? Bizi teskin edecek en önemli ilaç, kanaat bilincidir. Yeri geldikçe eğitimlerimde dilimde pelesenk olan bir sözümü sizinle de paylaşmalıyım; “Hepimiz realiteyi göz ardı etmeden, ideallerimize doğru ilerlemeliyiz.”

     Dostlarım; bir eğitimci arkadaşım, “Yaşam, oldukça kaygan zeminli piste benzer. Kimimiz düşerek bir yerlerimizi kırıp acılar içinde kıvranırken, kimimizin de aynı zeminde ustalıkla kayarak müthiş keyif alırız” demişti. Hakikaten de, herkesin karşılaştığı şeyler çok farklı olmamakla beraber, aldığı sonuçlar farklı oluyor.

    Bir sonraki yazımızda kaldığımız yerden devam edelim isterseniz. Burada paylaştığımız bilgileri hayatınıza uygulamayı sakın ihmal etmesin. Daha iyi bir yaşam, daha iyi bir dünya buna bağlı çünkü. Ya da eskiden yaptığınız gibi devam edip zaman zaman sinir küpü olmaya devam edin. Tercih sizin. Ama iyisi mi, bu günden tezi yok, hayatınızda değişimi başlatın. Çok daha mutlu, huzurlu olacağınızı garanti ediyorum. İnanın bana. Bedeniniz yorulsa da, gönlünüz her zaman dinç kalacak. Sabırla, sebatla, azimle.. ha gayret!

    Hepinizi iyi duygularla hepinizi selamlıyor, esenlikler diliyorum. Hoşça kalın, umut ve sevgiyle kalın…


Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız