Marmara'daki "salya", karışık alg patlaması!

kirli_deniz1Marmara Denizi'nde, kaldırabileceği yükün üzerine çıkmış olan kirlilik olgusu, tür çeşitliliğinin hızla azalmasına ve dolayısı ile de mevcut türlerin fert adetlerinde patlamalar şeklinde ifade edilebilecek anormalliklere yol açıyor: Denizde görülen Salya'nın temel nedeni bu! Levent Artüz'ün raporundan özet...

Hidrobiyolog M. Levent Artüz, Sevinç -Erdal İnönü Vakfı desteğiyle yaptığı araştırmalar sonucu, 09.09.2007 - 11.10.2007 tarihleri arasında Marmara Denizi genelinde meydana gelen ve balıkçılar tarafından "salya", basın tarafından da "deniz yüzeyinde görülen beyaz sıvı tabaka" olarak nitelendirilen olgunun gerçekte karışık bir alg patlaması olduğunu saptadıklarını açıkladı. Olguyu yaratan alg türleri ise Rhizosolenia calcar-avis ve Dinophysis caudata, Dinophysis tripos.

Hazırlanan raporda şu görüşlere yer verildi: "Marmara Denizi genelinde araştırılan 20 adet istasyonun hepsinde söz konusu olguya rastlandı. Marmara Denizi genelinde özellikle deniz trafiğinin yoğun olduğu kesimlerde yüzeye yakın olarak oluşan blooming'in (patlama) gemilerin dümen suları yardımı ile oluşan karışımda mikroskobik hava kabarcıklarını viskoz yapı sayesinde hapsettikleri ve bunun sonucunda da, dümen suyu boyunca su yüzeyinde iz - yol şeklinde oluşumlara sebep oldukları gözlendi.

"Söz konusu oluşumlar akıntılar ve veya rüzgarlar ile sürüklenip, birleşerek daha büyük ve ada şekilli oluşumları oluşturdukları ve sürüklenerek liman, balıkçı barınağı ve/veya sahil şeritlerinde birikti. Nihai birikme yerleri olan liman, balıkçı barınağı ve/veya sahil şeritlerine sürüklenme ve/veya burada bulunmaları sırasında temas ettikleri diğer yüzer her türlü madde ile karışarak, yeşilimsi-beyaz renklerini kaybettiler ve keçemsi bir görünüme büründüler.


BİYOLOJİK KÜTLEDE DÜŞÜŞ

İstasyonlarda ve bulguların desteklenmesi amaçlı olarak birikim alanlarından alınan örneklerde yapılan mikroskobik analizlerde, alglerde saptanan özellikler sıralandı ve blooming öncesi yapılan taramalarda elde edilen değerler baz alındığında, normal düzeylerde olan Zooplankton biyolojik kütlesinin, blooming ile birlikte hızlı bir şekilde düşüş gösterdiği belirtildi.

* Blooming başlangıcı olarak kabul edilebilecek 9 Eylül 2007 tarihinden itibaren hızlı bir şekilde Zooplankton biomasında azalmalar gözlendi, 13 Eylül 2007 tarihinden sonra ise yapılan örneklemelerde neredeyse hiç zooplanktere rastlanmadı.

* Başlarda birikim alanlarındaki örneklemelerde mukus içersinde hapsolmuş çok sayıda zooplanktere rastlanmışken, 15 Eylül 2007 tarihi ve sonrasında yapılan örneklemelerde hiç bir zooplanktere rastlanmadı.

* Söz konusu olgu, ağırlıkla termoklin üzerindeki su kütlesinde (0-25m.) etkili olduğu, ancak özellikle Marmara Denizi'nin batı kesimi ile, Kapıdağ Yarımadasının kuzey kesiminde çökerek tüm su kütlesini etkilediği gözlendi.

* Birikim alanlarından alınan örneklerde yapılan oşinografik ölçümlerde; Alg patlaması sırasında karakteristik olarak Düşük pH ve DO değerleri gözlendi.

09.09.2007 - 11.10.2007 tarihleri arasında Marmara Denizi'nde meydana gelen booming'in mikro ölçekte bir simülasyonu şu şeklinde gerçekleştirildi:

* Oluşumda gözlenen yoğun Mukus yapısı, tümü ile R. calcar-avis in parçalanma sürecinde, büyük bir ihtimalle de hücre çeperinin parçalanarak hücre içi sıvının ortama karışması sonucunda oluştu. 250cc. Kavanozlara konulan, yoğun R. calcar-avis içeren plankton örneklerinde, kapağı kapalı olarak 24 saat bekleme sonucunda şişe muhteviyatının viskozitesinin belirgin bir biçimde arttığı ve tekdüze bir kütle oluşturduğu gözlendi.

* Şişedeki viskoz muhteviyatın çalkalanmasını takip eden 10 dak. sonunda çalkalanan sıvının durağanlaştığı ve su yüzeyinde mukus maddesinin içine hapsettiği kabarcıklar sayesinde yüzen bir tabakalaşmanın olduğu gözlendi.


SONUÇ

Marmara Denizi'nde, kaldırabileceği yükün üzerine çıkmış olan kirlilik olgusu, tür çeşitliliğinin hızla azalmasına ve dolayısı ile de mevcut türlerin fert adetlerinde patlamalar şeklinde ifade edilebilecek anormalliklere yol açmakta.

Balıkçıların 'salya' ismini verdikleri ve balıkçılık ekonomisini sarsacak boyutlardaki bu oluşumun da sebebi budur. Bu oluşum kirliliğin direkt bir göstergesi olduğu kadar, sonuçları ile de kirliliği arttırıcı bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaptığımız ölçümlerde, Marmara Denizi genelinde söz konusu olgu, biyolojik kütle (biomass) ortalama değerleri 0.5-15m. derinlikler arasında 49.3% kadar ulaştı.

Söz konusu canlıların suda erimiş oksijen yetersizliği ve yoğunluk sebebi ile ölmeleri, canlıların parçalanarak sümüksü bir yapının oluşmasına sebep oldu. Bu olgunun olası sonuçları konusunda da şu görüşlere yer verildi:

1) Tüm su kütlesinde suda erimiş oksijen değerlerinin kritik seviyenin altına düşmesi.

2) İçerdikleri biotoksin (biyolojik zehir) dolayısı ile diğer denizel canlılarda kütlesel ölüm vakaları oluşma olasılığı,

3) İritasyon ve diğer uyaranlar dolayısı ile kimi pelajik türlerin olağandışı yer değiştirmeleri (su ürünleri üretimini etkiler),

4) Yoğun mukus yapısı dolayısı ile diğer balık yumurta, larva ve besin olarak değerlendirilen türlere direkt letal etkisi,

5) Besin zinciri yolu ile insana kadar uzanan bir çizgide sağlık problemleri,

6) Av araçlarına verdiği zarar dolayısı ile göreceli su ürünleri istihsal düşüşü..


ÖNLEM ALINMALI

Uzunca bir süredir Marmara Denizi genelinde yaşanan, farklı türlere ait fertlerin sayısal anomalilerine (Noctiluca miliaris "kızıl suları", Ceratium türlerine bağlı "yeşil su" olgusu, Cnidaria türlerindeki artışlar gibi anomalilere ek olarak ilk defa bu sene kamuoyunun da ilgisine çekecek boyutlarda Rhizosolenia calcar-avis ve Dinophysis caudata, Dinophysis tripos türlerinde yaşandı.

Bu yoğun sümüksü olgunun ancak bir karışım ile hava kabarcıklarını içine hapseden bölümünün su üzerinde gözlenebildiği, esas kütlenin tüm su kütlesine yayılmış olarak bulunduğu ve parçalanma ile birlikte çökerek çok daha derin katmanları da etkileyeceği düşünülecek olursa, durumun vahameti daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.

Bu tip anomaliler Marmara Denizi'nde, özellikle tür çeşitliliğine bağlı hassas dengenin kopmak üzere olduğunun ciddi birer göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.

Özellikle de Dinophysis türleri gibi biotoksin içeren canlılardaki artış ciddi sonuçlar doğurabilecek niteliktedir. Acil olarak kalıcı önlemlerin hayata geçirilmesi gerekiyor.
kirli_deniz1

Birikim alanlarında yığışmış yapıdan örnek (12.10. 2007 Burgazada)

deniz2

Parçalanmış Rhizosolenia calcer-avis ve parçalanıp hücre içi sıvısını ortama bırakmış bireylerin çeperleri. Bulanık yapı ışığın mukus ortamında kırılmasını göstermektedir.
Cumhuriyet Bilim Teknik 02.11.2007
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!
Yorum ekle

Yorum ekle

    • bowtiesmilelaughingblushsmileyrelaxedsmirk
      heart_eyeskissing_heartkissing_closed_eyesflushedrelievedsatisfiedgrin
      winkstuck_out_tongue_winking_eyestuck_out_tongue_closed_eyesgrinningkissingstuck_out_tonguesleeping
      worriedfrowninganguishedopen_mouthgrimacingconfusedhushed
      expressionlessunamusedsweat_smilesweatdisappointed_relievedwearypensive
      disappointedconfoundedfearfulcold_sweatperseverecrysob
      joyastonishedscreamtired_faceangryragetriumph
      sleepyyummasksunglassesdizzy_faceimpsmiling_imp
      neutral_faceno_mouthinnocent
Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız