Ülkemizde her yıl yaklaşık 370 civarında fuar düzenlenmekte. Bunun 30’a yakını Tarım fuarı. Her yıl bu 30 fuarın üçte birine ziyaretçi olarak katılıyorum. En son geçen hafta Antalya’daki Growtech fuarını gezmek için İstanbul’dan gittim. Onca mesafe yol gitmeme değdi mi? değmedi mi? henüz karar veremedim. Geçen yılın nerede ise kopyası hatta daha da gerisinde kalmış.
Fuarlara katılmak, özellikle yeni firmalar için adeta bir çekim merkezi. Bir sürü masrafı göze alarak yeni ürünlerini tanıtmak ve piyasada tanınır olmak için uğraşıyorlar... Yeni umutlarla, taze heveslerle... Fuara katılan yaklaşık 450 firma temsilcilerinden birçoğu ile iki gün boyunca sohbet etme imkânımız oldu. Hemen hemen hepsinin iki ana konuda haklı olarak şikâyeti vardı.
Birincisi ilgisiz Tarım Bakanlığından, diğeri organizatör firmanın belirlediği katılım fiyatlarından.
Bakanlık sadece açılış gününde kurdela kesmede var başka hiçbir konuda yok. Ülkenin en büyük Tarım fuarında binlerce ziyaretçiye hiç mi anlatacağı veya bilgilendireceği konu yok hayret! Katılımcı firmaların sıkıntısı veya istekleri nedir, ne arayıp ne soruyorlar?Tek dertleri, Yayım dairesinin açtığı kitap satış reyonunda devlet imkânları ile basılan kitap ve cd leri satarak döner sermayeye para kazandırmak. Ne kadar ucuz ve basit bir mantık. Onca kelli felli daire başkanları veya genel müdürler 4 gün boyu bu fuarda olsa ve seminer, panel ve sinevizyonlu gösteri ve bilgilendirme yapamazlar mı?
Fuarı Organik sıvı gübre üreticileri sarmış. Her köşe başında mantar gibi biten sıvı organik gübre üreticileri var. Adeta ölümden başka her derde deva gibi anlatılıyor. Üreticinin kafası allak bullak olmuş. Bunlar nasıl denetleniyor nasıl ruhsatlandırılıyor anlamak mümkün değil. Her biri bir ülkeden rapor almış. Doğruluğu ve geçerliliği nedir bilen yok. Bulgaristan’da 250 dolara bu tür rapor verildiğini Tarım Bakanlığından başka herkes biliyor ama Bakanlık hiçbir açıklama yapmıyor. İş, deneme yanılma ile... Hangisinin iyi olduğunu tespit etmek çiftçilere kalmış. Organizatör firmaya da el insaf demek lazım. 12 M2 lik bir alan için altı bin lira. Üstüne üstlük masa sandalye de ek ücrete tabi. Bir hafta orada kalacak firmanın 12 m2 alan ve diğer giderleri ile en az masrafı 15 bin lirayı buluyor. Binlerce ziyaretçinin bulunduğu yerde 3 adet wc de kuyruk hiç bitmiyor. Yabancı katılımcılar bu kuyruğa ve bakımsız pis WC'ler için ne diyorlardır acaba?
Fuar içerisindeki kafeteryada, yemek ve içmek nerede ise dışarısının on katı. Fuara gelen ziyaretçi ve katılımcı firmalara yolunacak kaz gözü ile bakılıyor. Geçen sene bu konuyu şikâyet eden bir yazı bırakmıştım fuar idarecilerine ama bir zahmet edip bilgi verme gereği duymamışlardı. Nasıl olsa kulak çeken yok fırsatı ganimete çevirme derdindeler.
Diğer bir şikayetim de, organizatör firmanın yer dizayn şekliyle ilgili, estetikten ve pazarlama anlayışından ne kadar uzak oldukları hakkında. Fuar alanı çok geniş. Yaklaşık beş yüz firmayı ağırlayacak konumda. Katılımcı firmaları iş koluna göre toplu toplu alanlara koysa ziyaretçi için algılama ve seçiciliği çok kolay olacak. Örneğin; Fuarın başında bir fide firması, diğer bir ucunda başka bir fide firması, ziyaretçi bir ucundan bir uca gelene kadar ilk baştakini unutuyor veya tekrar ona bir daha bakayım karşılaştırayım deme şansı nerde ise bir gün içersinde yok gibi...İçerisi karma karışık, tamamen curcuna. Bu organizatör firmanın hiç mi aklı başında danışmanları yok. Her yıl fuar içersinde bir istatistik çalışması yaparak, ziyaretçi daha kolay nasıl faydalanabilir ve ne istiyor bunu soramaz mı.
Dört günlük fuar süresince toplan 14 adet seminer ve panel programlaması yapılmış. Bu çalışma sanki adet yerini bulsun babından olmuş. Ziyaretçilerin yüzde dosan dokuzunun bundan haberi yok. Fuar içersinde her onbeş dakika aralıklarla anons edilerek ziyaretçilere duyurulamaz mı. İkinci gün öğle sonu birine katıldım içersinde 9 kişi var dinleyici olarak. Bu durum seminer vermeye gelen için ve dinleyici için ayıp değil mi?
Ben şahsen geçen yılın kopyası bile olmayan Antalya Tarım fuarından memnun kalmadım. Firmalarında memnun kaldığına inanmıyorum. Zaten geçen yıl katılan çogu firma bu yıl katılmamış. Organizatör firma eğer bu kafa ile devam ederse bu iş fazla sürmez. İleriki yıllarda ne firma, ne de yolunacak kaz kalır. Benim gibi 750 km lik bir yoldan da kimse gelmez.
Korkmaz MERT
Facebookta paylaş
Twitter'da paylaş
Google+'da paylaş!
Pinterest'te paylaş!